BÜYÜK YANILGI
Sevmeyi şımartmak, vermeyi eksilmek, ilk adımı atmayı zayıflık, aldatmayı
açıkgözlülük, başarıyı puan, zenginliği para, kızgınlığı karar verme ölçüsü, yatmayı kar,
çalışmayı angarya, genellemeleri doğru, dedikoduyu muhabbet, eşyayı hava atma aracı, tarihi
dedelerin masalı, bağırarak konuşmayı haklılık, temizliği takıntı, hobileri hastalık, rahat
giyinmeyi çapaçulluk zannetmek. Neresinden baksanız çarpık, neresinden tutsanız elinizde
kalacak cinsten, acilen değişime ve dönüşüme muhtaç bir zihniyet.
Bu bir tespit, bu bir yüzleşme, bu bir muhasebedir. Yeni Türkiye yüzyılına merhaba
dediğimiz bu günlerde değişime karar vermeli ve ilk önce de kendimizden başlamalıyız.
Kendimizden başladığımız her değişim etrafımıza samimiyet, doğruluk ve özgüven yayacaktır.
Bizdeki bu değişimden önce ailemiz ve yakın çevremiz, daha sonra arkadaş ve tanıdık
çevremiz etkilenecektir. Söylediklerimizi hal ve hareketlerimizde görenler de değişmeye
başlayacaklardır.
En büyük yanılgı yöneticinin değişmesiyle her şeyin değişeceğini ve halledileceğini
zannetmektir. Elbette yöneticilerin toplum üzerinde çok büyük etkileri vardır. Ancak
toplumun zihniyeti değişmedikçe bu etki geçici olacaktır. Yöneticinin gitmesiyle birlikte
herkes yine doğru zannettiği yanılgılarının içine yuvarlanacaktır. Böyle olmaması için
değişimin bireylerde ve onların zihniyetlerinde başlaması şarttır. Bunun için de bilinçli,
uyarıcı, yapıcı, yol gösterici anne-babalara ve öğretmenlere ihtiyaç vardır.
Ülke gündemiyle ilgilendiğimiz kadar kendi kişisel gelişimimizle ilgilensek emin olun
bu değişimi ve dönüşümü daha kolay başarabiliriz. Düşünüp karar verebilen tek canlı türü
olan biz insanların sorumluluğu bu değişimi ve dönüşümü gerçekleştirmektir. En ufak bir
kişisel fedakarlık yapmadan “Ben değişim istiyorum” demek samimiyetsizliktir ve inandırıcı
olmaktan çok uzaktır.
Değişim samimiyet ister, özverili çalışma ister, sabır ister. Bunun karşılığında
ödüllendirilme, takdir edilme ve alkışlanma beklenmez. Bu sabırlı uğraşların sonu ise
özlediğimiz ideal toplumdur.
Hemen bugün başlayalım. Toplumda neleri görmek istiyorsak önce kendimiz bizzat
yapalım. Yine aynı şekilde toplumda neleri görmek istemiyorsak önce bizzat kendimiz
yapmayalım. İşte ancak o zaman gerçekten samimi ve inandırıcı oluruz ve topyekun değişim
ve dönüşümü başlatabiliriz.
Yanılgılarımızdan kurtulup doğru olanları birer birer hayatımızda uygulayacağımız,
yeni Türkiye yüzyılında toplumumuzda topyekun bir değişime öncülük edeceğimiz o güzel ve
mutlu günlere beraberce el ele.